Ana içeriğe atla

Tarifsiz duygular

Babamla Ankara’dan İstanbul’a 4 saat süren tren yolculuğunun ardından Pendik istasyonunda indik. Dolmuşla Kadıköy’e geçtik, saat henüz çok erkendi ama Kadıköy sokakları cıvıl cıvıldı. Manchester United'ı konuk edecekti bugün Fenerbahçe bu yüzden tüm kafeler barlar restoranlar sarı lacivertti. kaldırımlar son ses marş söyleyen formalı gençler ile yollar ise kornaya basan şoförler ile doluydu. Kadıköy de tam bir bayram havası vardı, besteleri kaydedip arkadaşlarıma yollayıp onları sinir ediyordum. Nazlı'nın Yeri'nde bir şeyler içerek maç saatinin gelmesini bekledik. Babam tribünden tanıştığı arkadaşlarıyla orada sohbet ederken ben bestelere eşlik edip telefonla video kaydediyordum. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bir anda kadrolar girildi haberini aldık. Bu maçın başlamasına 1 saat kaldı demek ayni zamanda bir an önce kalkıp stada doğru yol almamız gerektiğinin habercisidir. Son yarım saat kala stada girdik tribünler yavaş yavaş doluyordu. Maçın benim için ayrı bir önemi vardı çünkü Fenerbahçe'den sonra en çok maçını izleyip benimsediğim takım Manchester United'di ve yıldız oyuncularını kesinlikle izlemek için can atıyordum. Bir daha göremeyeceğim isimler vardı çünkü  maç başladı ve henüz 1.dakikanın sonlarına doğru hiç beklemediğimiz bir anda, hayal dahi edemeyeceğimiz bir şekilde gol attık. Öyle bir takıma, öyle bir kaleciye dakika 1'de inanılmaz bir röveşata golü atmak. Daha güzeli ise bu golün tam önümde olması, hayatta en çok zevk aldığım anlardan biriydi hiç şüphesiz. Golden sonra düştüğümü hatırlıyorum arkamdaki taraftar tarafından tam golün sevincine zıplarken kıyafetimden çekildim ama o mutlulukla hiç bir acı hiç bir şey hissetmedim tabiki de. Hayal gibi bir başlangıcın ardından frikikten harika bir gol daha attık. 2-0 öndeyken Allah'a yalvaran taraftarları da duyuyordum dakika 65'de hakeme maçı bitirmesi için küfredenleri de. Son dakika da Manchester'daki en sevdiğim futbolcu süper bir gol attı bize o da benim önümde oldu. Hem takımım kazandı hem de en sevdiğim oyuncuları izleme şansı buldum. En güzel maçım ve en güzel günlerimden birisiydi. Akşam nasıl döndüğümüzü hatırlamıyorum bile


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bi de Böyle Düşün

Bazen kaybederken de kazanırsın der Fatih Terim. Her kaybın sonu hüsran görünebilir ama belki de daha önemli kazançların kapısını aralamıştır, iyiki böyle oldu noktasına gelebilmek için o an kaybetmek gerekir belki de. Mesela 2005-06 sezonundan bir örnek vereyim. Youtube’da ‘’fitbolkolik’’ adında bir kanal var. Eski maçların görüntülerini paylaşıyor, son 20 yıla hatta daha da öncesine giden maçları bulabilmek mümkün, bu kanal sayesinde çocukluk dönemime denk gelen, çocuk aklıyla duygusuyla izlediğim, sadece hatıralarda kalan maçları 24 yaşındaki halimle tekrar izledim. Az önce değindiğim 2005/06 sezonunda Galatasaray Fenerbahçe’ye içerde dışarda kaybetmişti derbileri. Bi taraftar için en kötü olaylardan biridir ezeli rakibe kaybetmek. Ben de bu 2 maçı tekrar izledim izlerkende epey hayıflandım, ‘’ah o top gol olsa’’, ‘’ah Nobre’yi kaçırmasanız’’, ‘’nasıl atamamış bu golü’’ minvalinde hayıflanmalarla izlerken ‘’peki ya gol olsa ne olacaktı?’’ Diye düşünmeye başladım. O gün derbiyi kaybe

Deplasman da kapalı da

Takvim yapraklarından 19 Nisan 2018 ve Fenerbahçe deplasmanı için gidecek 2300 kartal yürekli güzel insanlardan birisi olarak sizlere paylaşacağım güzel bir deplasman hikayesi… Çarşamba’nın gelişi Salı gününden belli olur demişler, öncelikle bir öğrenci olarak bir maça gitmenin zorluklarına değinmek istiyorum. Günümüz deplasmanların da gidebilmek için aylar öncesinden para biriktirip o maça gidebilmek için sabırsızlıkla bekliyorduk. Okul da ucuz olsun diye patates dürüm yiyip, kız arkadaşınla buluşurken bir çay içmek, iş yerinde fazla mesaiye kalmak vs sırf ne için biliyor musunuz? Arkadaşlarınızla abilerinizle hep beraber o küçücük kafes gibi adlandırılan deplasmana gidebilmek için… 1 hafta öncesine dönelim oldukça gergin geçmesi beklenen maça yoğun bir talep olması ve çArşı grubu olarak o deplasmana 2300 kişi gidecek olmamız aslında biraz biz tribüncü insanları üzüyordu çünkü talep 12.000 üzeri neredeyse ve gelecek bilet altın gibi değerli dolar gibi yükselişte… Bilet fiyatları 150 t